20 Haziran 2011 Pazartesi

her avukata bir stajyer. mümkünse.

mahkemeye sunulacak işyeri dosyalarının fotokopilerini çekip bunları dosyalayacak, duruşmasına gireceğim dosyaları bulup getirip yapılacak işlemi olup olmadığını söyleyecek, girdiğim duruşmaların yeni duruşma günlerini ve ara kararlarını kaydedecek, yaptığım masrafları yazacak, iş listemi düzenleyecek, kesin süreli işlerimi gözümün içine sokacak bir çalışma arkadaşına ihtiyacım var.

bunların bir kısmını yapan arkadaşa "stajyer" diyoruz.

avukat olarak geçen günüm arttıkça, stajyerlerin gerçekten ne kadar işleri olduğunu, iyi bir stajyerin dünyaya bedel olduğunu ve maalesef, bu çocukların haksızlık olarak gördükleri şeyleri ister istemez yapmak zorunda olduğumu daha çok görüyorum. ben haksızlığa uğradıkça birlikte çalıştıklarıma yansıtabileceğim şeyler de buna paralel oluyor ister istemez. haftada 3-5 saat ofiste olup her şeyi nasıl yetiştirebilirim...

canım stajyerler, derdinizi gerçekten biliyorum. sizin yerinizdeyken belki de pek çoğunuzdan yoğun çalıştım çünkü. vallahi biliyorum.

ama siz beni bilmiyorsunuz. az kaldı, siz de bileceksiniz. fakat umarım bilmezsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder