4 Mayıs 2011 Çarşamba

"Haaa... İlamı okumadımdı..." - Bir hakim.

(Gerçi hakimlerin dosyayı bilmemeleri vaka-i âdiye ama...)

İstanbul içinde bir iş hakimi. Adliye-mahkeme vermeyeyim. Biz davacı/işçi vekiliyiz, tazminatlar dahil işçilik alacaklarına hükmedilmesini istiyoruz. Davalı ise, işçinin 1998 yılında giriş çıkışının olduğunı, '98'de çıkarken o güne kadarki çalışmasından doğan tazminatlarının ödendiğini öne sürüyor. Buna delil olarak da imzasız, hukuken pek de itibar edilebilir olmayan bir bele gösteriyorlar.

Mahkeme bizim davayı kısmen kabul etti, biz de temyiz ettik. Dosya bozuldu. Bozma gerekçesinde de diyor ki, "Öncelikle 98 yılında olduğu iddia edilen ödemeyi iyice bir araştır. Ödeme varsa ona göre, yoksa ona göre karar ver. Kısmen değil tamamen kabul etmen de gerekebilir. Ayrıca faizin de yanlış, eksik faize hükmetmişsin, doğrusu bu olmalıydı."

Girdik duruşmaya, davalı vekili yok. Ben bozmaya uyulsun dedim, hakim çat diye sadece faiz kısmını düzeltip karar verdi. Ben dedim ki "Sayın Hakim böyleyken böyle, Yargıtay ödemenin araştırılmasını istemiştir, bu konuda taraflara süre verilsin beyanda bulunalım" dedim, çünkü yine kısmen karar verecek... Hakim bi baktı, "Neymiş ki o" der gibi, ilamı dosyada aradı buldu, bi okudu, bi düşündü, "iyi taam" deyip tarafımıza beyanda bulunmak üzere süre verdi. Duruşmayı da te Eylül'e attı.

Biz de bulunduk bakalım, çok da güzel yazdım hem de. Neler olacağını Eylül'de görüciiz...

Göksun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder