21 Şubat 2011 Pazartesi

"Avukat bürosuna deneyimli suflör aranıyor"

Şubat 2011 itibariyle, duruşmada söyleyeceği şeyi küçük cep boy not defterinden okuyan bir avukat da gördüm ya, artık benim için mesleğin karizması iyice bitmiştir.

Tamam not defterinden okuyacaksın bari o defter elinde dursun, hem duruşmaya geç kalıp bi de elli saat poşet karıştırma. Allah'ım, poşetin içine elini sokup on saat kurcalayan teyzeler gibiydi. Elinde derken, okurken masanın üstüne koy. Elinde öyle Mahmure'nin aynası gibi durmasın.

Sunduğu dilekçede Türkçe karakter olsaydı bari. Yalnız, Türkçe olması gereken karakterler hiç yok, yerleri boş. Ya hadi onu bile ayarlamadan geliyosun bari zımbala da ver şu dilekçeyi. Hadi onu da yapmadın, yetki belgesini baro odasında unutma be kardeşim.

Mesleğini söylerken eminim bi "eh ben de aukatım işte, bilirsin, hukuk işleri, bizim işimiz çok zor biz çok ayrı bi gezegende yaşıyoruz..." tribi atıyordur - çünkü bunu her avukat atar. Yerim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder