3 Mayıs 2012 Perşembe

Sağlık personeli arkadaşlar, benden uyarması...

Arkadaşlar günaydın,

Bugün size iki haberim var - derken bir baktım ki, aslında üç olmuş.

1. Baro pulunu elektronik ortamda gönderebileceğimiz günler yakındır. 
TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKATLIK KANUNU YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK
MADDE 1 – 19/6/2002 tarihli ve 24790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin 18 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Vekalet pulunun elektronik ortamda tedavülü ile elektronik ortamda vekaletname sunulan mercilerin vekaletname pulu bedelinin ödendiğini elektronik ortamda teyit etmelerini sağlayacak usul ve esaslar Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği tarafından müştereken belirlenir.”
Pul kaprisi yüzünden duruşma kaçırtan hakimleri düşündüğümüzde, işe yarayabilecek bir uygulama. Şimdilik aklıma bir "kulp" gelmiyorsa da, sonradan takma hakkımı saklı tutuyorum.

Yalnız, Adalet Bakanlığı ve TBB tarafından müştereken belirlenmek nedir? Hacı, bakanlıksız nefes bile alamıyorsun zaten, puluna da mı hükümet karışacak? Hayır önemli bir şey olduğundan değil, ama bu zihniyet ne ya, kendimi atacak yer bulamıyorum. Pul lan.

Tırnak kontrolü de yapınsanıza.

2. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin bir araştırma komisyonu kurulmuş.
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ARTAN ŞİDDET OLAYLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA BİR MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU KURULMASINA İLİŞKİN KARAR
Karar No. 1014  Karar Tarihi: 25/4/2012
Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarının araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Anayasanın 98 inci, İçtüzüğün 104 ve 105 inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılmasına, bu araştırmayı yapacak Komisyonun 17 üyeden kurulmasına, Komisyonun çalışma süresinin Başkan, Başkanvekili, Sözcü ve Kâtip Üye seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olmasına ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışmasına, Genel Kurulun 25/4/2012 tarihli 99 uncu Birleşiminde karar verilmiştir.
 Bu güzel ve gerekli bir gelişme, ayrıca da tıp dünyasının haklı ve yoğun katılımlı tepkisinin bir sonucu.

Avukat cinayetlerinin bir haber değeri olmadığını biliyoruz, biz öldürülünce vatandaş "Beter olsun şerefsizler" filan diyordur muhtemelen. Hukuk ve avukat algısının bu şekilde olduğu bir ülkede, açıkçası bu davranışı yadırgamıyorum. Her şeyimiz tamam bir algımız mı kaldı?

Yalnız, ben öldürülen ya da tehlikeye maruz kalan hiçbir meslektaşımız için, ki biliyorsunuz çok var, bu şekilde örgütlü ve ısrarcı bir tepki hatırlamıyorum.

Hatta onu bırakın, son zamanlarda öldürülen bir avukat var mı, onu bile bilmiyorum. Yani bikbik ettiğim ayıba ben de dahilim, yalan yok.

Bu arada yeri gelmişken, geçenlerde (28 Nisan'da) Sağlık Bakanlığı personeline yapılacak hukuki yardıma ilişkin de bir yönetmelik çıkarıldı, hemen onu da yazıvereyim:
SAĞLIK BAKANLIĞI PERSONELİNE KARŞI İŞLENEN SUÇLAR NEDENİYLE YAPILACAK HUKUKİ YARDIMIN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK 
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerinden dolayı personele karşı işlenen suçlar sebebiyle personelin veya kanuni mirasçılarının talebi üzerine Bakanlık ve bağlı kuruluşlarınca yapılacak hukuki yardıma ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarında kadrolu veya sözleşmeli görev yapan personel ile 11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 52 nci maddesi çerçevesinde Bakanlık ve bağlı kuruluşlarında gönüllü ve ücretsiz sağlık hizmeti verenler ve 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Kanunu kapsamında görev yapanlara karşı sağlık hizmeti sunumu sırasında veya bu görevlerinden dolayı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemleri ve davaları kapsar.
Bu önemli bir gelişme. Bizde mesela, avukata karşı işlenen suçun ağır cezada yargılanması meselesi var ama bu yolun ne kadar işlediği malum. Eğer işletilseydi, meslektaşlarımızın Kandıra'da olmasına sebep olan istisnasız herkesin şu an Silivri'de olması gerekirdi.

Yalnız, doktor arkadaşlar bu gelişmelere biraz temkinli yaklaşsa iyi olur.

Zira, çok kısa bir süre sonra, vay efendim sen çatışmada yaralanan adama acil müdahalede bulundun, yok efendim sen Zamazingo Örgütü'nün sol bitarafı denen adamın ameliyatına girdin, yok bir şeyler... Hipokrat dediğin adam gavurun teki en nihayetinde, bir yemin varsa onu da ben ettiririm. Adı da RTE yemini olur.

Hazır olun bunlara. 2023'e pek bir şey kalmadı.

Çok sevgiler,
Göksun.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder