18 Kasım 2011 Cuma

Sultanahmet'i geri istiyorum :(

Çağlayan Adliyesi sonum olacak olmasına da, Kartal'da napıcam hiçççç bilmiyorum.

Dün, 2010'dan kalma bir kyo itirazının sonucunu öğrenmek için tamı tamına bir saat adliyede dolandım. (Avukat olmayanlar küfretmesin, kyo derken, takipsizlik yani.)

Gerçi benimki de akıl... Genel soruşturmanın 7. katta olduğunu duymadın mı sen, daha ne diye beşinci altıncı katlarda kastırıyosun... Neyse dur anlatıcam.

Soruşturma ve takipsizlik veren savcılık Şişli. Bunun itirazı Beyoğlu'na yapılıyor. Beyoğlu'na itiraz dilekçesini Kadıköy'den göndermişiz. Ne zaman gönderdiğimiz ise belli değil. İşte bunu seviyorum.

- "Senin kalem ya 5 ya 6. katta, emin değilim, bi bak..." diyen Sezer'e uyaraktan, önce 5 ve 6. katlardaki savcılıkları bi dolaştım.
- Aslında muhtelif savcılık kalemleri var, mesela biri eski şişli faili meçhul bürosu. Oraya girip "Pardon, benim failim belli aslında, nereye gitmeliyim?" diyebilirdim ama savcılık memurlarıyla olabildiğince az muhatap olmak istedim. Bir de öğrenci gibi gitmişim zaten, öyle "avukatım ben taam mı!" tribim de yok... Şimdi bana stajyer muamelesi yapacak, cevap vericem, bi ton asap bozukluğu. (Yani diyorum ki, stajyerlere iyi davranın ve ben küçük görünüyorum.)
- Çağlayan'daki savcılık memurları, bişey sorgulamak istediğiniz zaman sizi -3'teki bankoya yönlendiriyor. O bankonun çok fazla bi işlevi yok ama işte, maksat başından savmak olsun. "Ben önce o yolu tüketeyim, sonra bir daha göndermesinler." diyerek -3'e indim.
- Beni 7. kata gönderdi, gideceğim kalemi de tarif etti sağolsun.
- Gittim. Memur dedi ki "Savcıların görevleri değişti, siz bu kararı veren savcıyı şu listeden bulun, ona göre yönlendirelim."
- Listede benim savcı yok. Ya emekli ya tayin olmuş, ne bileyim ben.
- "o zaman genel soruşturmaya gidin." aynı katta bir yerler. dolan dur.
- Genel soruşturma: "Takipsizlik büroya gidin." yine aynı katta bir yerler. yine dolan dur.
- Takipsizlik büro: "Aslında doğru geldiniz ama bu soruşturmanın esası 2004, bizde yok onlar. Arşiv görevlisine sorun. Ama o görevli artık bilişim suçlarına geçti, oradan bulun." Allahtan o da aynı katta bir yerde. Neyse önceki dolanmalarımdan bunun yerini biliyorum, görmüştüm.
- Bilişim suçları: "Sizin aradığınız memur şimdi arşive indi, yerinde yok. Bekleyin, gelir."

Hayda... Neyse, müdüre dedim artık, "Müdür bey, aradığım memur yerinde yokmuş, siz bi yardımcı olsanız..." diye. Oldu sağolsun, bulup verdi kararı.

- Vallahi tam bir saattir bunun için uğraşıyorum, Allah razı olsun müdür bey.
- Sen bana denk gelmesen 3 gün yine uğraşırdın...

Doğru söylüyor.

Adliyeden çıkarken artık ayaklarım tutmuyordu, yemek de yememiştim.
Peki sorsan n'aptım, altı üstü bi karara bakıp çıktım. Bu yani.

2 yorum:

  1. Ne Sultanahmet'i ya. Tiksinç iğrenç ööoğhh. O kadar korkunç anılarım var ki Sultanahmet Adliyesi'nde o bina yansa,yıkılsa umrumda olmaz. İyi ki de taşındı.Çok güzel oldu,çok da güzel iyi oldu

    YanıtlaSil
  2. Peki madem :)
    Ben öğrenci ve stajyerken hep oradaydım, 1.5 yıl kadar. Hep güzel hatırlıyorum ama bunlar subjektif şeyler elbet.
    Zaten yıkılması lazım, çünkü tam adliyenin altında önemli bir Bizans yapısı mı ne varmış... Nitekim yıkılacağı söyleniyor da zaten.
    Otel motel olmasın da... :)

    YanıtlaSil