27 Kasım 2011 Pazar

TTK S01E02 - Ticari İşletme / Ticaret Sicili

Evet sayın seyirciler, bomba gibi fişşek gibi bir bölümle daha karşınızdayız. Bunları ekranda yazıyorum diye, aklınıza sakın bir varilin içinde ateş yakıp ısınmaya çalışmadığım gelmesin. Tabi ki de öyle yapıyorum.

*
Ticaret Sicili'nin kuruluş maddesi 26 iken 24 olmuş. Gelen esaslı bir değişiklik yok, sadece TOBB nezdinde elektronik veri tabanı oluşturulmasına ilişkin hüküm eklenmiş.

Yalnız şu enteresen, Eski 26'ya daha 2007'de eklenmiş olan 2. fıkra kaldırılmış. Buna göre, tahsil edilen harçların red ve iadelerinden sonra kalan miktarının %25'i odaya gelir kaydediliyordu. Belki ayrı bir kanunda ayrı bir düzenleme getirilmiştir bilmiyorum ama, salt böyle bakınca, çok ciddi bir gelir kaybı ve -ilgilisi için- kıyamet koparılacak bir şey bu.

*
Tescilin şartlarında, talep unsuru biraz kurcalanmış.

Eskiden "talep üzerine yapılır" deyip bırakıyordu. Şimdi, tescil anının saptanmasında harç makbuzunun belirleyici olduğu eklenmiş.
Ayrıca, Ticaret Sicili'nin evrakları Vergi Dairesi'ne intikal ettirme yükümlülüğü gelmiş. Eğer kurumlar vergisi mükellefi iseniz, TS evraklarınızın bir suretini VD'ye vermek zorunda ve siz böylece, işe başlama yükümlülüğünüzü yerine getirmiş oluyorsunuz. Bu güzel olmuş, elli ayrı yere gitmeyeceğiz yani.

*
Tescile davet ve ceza maddesindeki ceza verecek makam değişmiş. Artık cezaları ticaret mahkemesi değil sicil müdürü verecek.

Tabii haliyle, temyize ilişkin ifadeler de yeni kanuna alınmamış. Fakat "Artık bu tamamen idari bir ceza halini almışsa, itirazı da idare mahkemesine mi yapılacak?" diye düşünmeyin. Bir alttaki 34. maddei, itirazın ticaret mahkemesine yapılacağını düzenliyor.

*
Sicil kayıtlarına güven ilkesi halen var elbette.
Hatta 36/4'te yazdığını bir de ayrı bir 37. madde olarak ifade etmiş ki cila olsun diye.

Yemin ederim bu kanunu ben yazsam kafadan üçte bir daha kısa olurdu.

*
Kayıtlarda bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunmaya verilebilecek cezalarda değişiklik olmuş. Yeni ceza, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası.

Eskisinde ise, adli para cezasıyla bir aydan altı aya kadar hapis birlikte verilebiliyordu. Bunların yanısıra, bir yıldan beş yıla kadar TSO'lara üye olabilmelerinin yasaklanmasına, borsada işlem yapma haklarının mahrumiyetine veya borsadan geçici olarak çıkarılabilmelerine karar verilebiliyordu.

Yani bir yandan abartmaya gerek var mı bilemiyorum ama öte yandan, şu çağda bir adam sicil kayıtlarında hala yalan beyanda bulunabiliyorsa bayağı esaslı "taammüd" olması lazım. Neden daha az ceza alsın ki? Ha hapis cezası belirgin şekilde artmış tamam ama biliyoruz ki kimse bu yüzden içeri girmeyecek, adli para cezası neyse verip hayali ihracatına devam edecek. Ekonomik suçlardan, kağıt mağıt işlerinden pek anlamam ama benim aklıma gelen budur.

*
Ticaret unvanı... Coming soon...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder