Çağlayan Adliyesi sonum olacak olmasına da, Kartal'da napıcam hiçççç  bilmiyorum.
Dün, 2010'dan kalma bir kyo itirazının sonucunu öğrenmek için  tamı tamına bir saat adliyede dolandım. (Avukat olmayanlar küfretmesin, kyo derken, takipsizlik yani.)
Gerçi benimki de akıl... Genel soruşturmanın  7. katta olduğunu duymadın mı sen, daha ne diye beşinci altıncı katlarda kastırıyosun... Neyse dur anlatıcam.
Soruşturma  ve takipsizlik veren savcılık Şişli. Bunun itirazı Beyoğlu'na yapılıyor. Beyoğlu'na itiraz dilekçesini Kadıköy'den göndermişiz. Ne zaman gönderdiğimiz  ise belli değil. İşte bunu seviyorum.
- "Senin kalem ya 5 ya 6. katta,  emin değilim, bi bak..." diyen Sezer'e uyaraktan, önce 5 ve 6. katlardaki  savcılıkları bi dolaştım.
- Aslında muhtelif savcılık kalemleri var, mesela  biri eski şişli faili meçhul bürosu. Oraya girip "Pardon, benim failim belli  aslında, nereye gitmeliyim?" diyebilirdim ama savcılık memurlarıyla  olabildiğince az muhatap olmak istedim. Bir de öğrenci gibi gitmişim zaten, öyle  "avukatım ben taam mı!" tribim de yok... Şimdi bana stajyer muamelesi yapacak,  cevap vericem, bi ton asap bozukluğu. (Yani diyorum ki, stajyerlere iyi davranın ve ben küçük görünüyorum.)
- Çağlayan'daki savcılık  memurları, bişey sorgulamak istediğiniz zaman sizi -3'teki bankoya  yönlendiriyor. O bankonun çok fazla bi işlevi yok ama işte, maksat başından  savmak olsun. "Ben önce o yolu tüketeyim, sonra bir daha göndermesinler."  diyerek -3'e indim.
- Beni 7. kata gönderdi, gideceğim kalemi de tarif etti  sağolsun.
- Gittim. Memur dedi ki "Savcıların görevleri değişti, siz bu  kararı veren savcıyı şu listeden bulun, ona göre yönlendirelim."
- Listede  benim savcı yok. Ya emekli ya tayin olmuş, ne bileyim ben.
- "o zaman genel  soruşturmaya gidin." aynı katta bir yerler. dolan dur.
- Genel soruşturma:  "Takipsizlik büroya gidin." yine aynı katta bir yerler. yine dolan dur.
- Takipsizlik büro: "Aslında doğru geldiniz ama bu soruşturmanın esası 2004, bizde  yok onlar. Arşiv görevlisine sorun. Ama o görevli artık bilişim suçlarına  geçti, oradan bulun." Allahtan o da aynı katta bir yerde. Neyse önceki  dolanmalarımdan bunun yerini biliyorum, görmüştüm.
- Bilişim suçları: "Sizin  aradığınız memur şimdi arşive indi, yerinde yok. Bekleyin,  gelir."
Hayda... Neyse, müdüre dedim artık, "Müdür bey, aradığım memur  yerinde yokmuş, siz bi yardımcı olsanız..." diye. Oldu sağolsun, bulup verdi  kararı.
- Vallahi tam bir saattir bunun için uğraşıyorum, Allah razı  olsun müdür bey.
- Sen bana denk gelmesen 3 gün yine  uğraşırdın...
Doğru söylüyor. 
Adliyeden çıkarken artık ayaklarım  tutmuyordu, yemek de yememiştim.
Peki sorsan n'aptım, altı üstü bi karara  bakıp çıktım. Bu yani.
Ne Sultanahmet'i ya. Tiksinç iğrenç ööoğhh. O kadar korkunç anılarım var ki Sultanahmet Adliyesi'nde o bina yansa,yıkılsa umrumda olmaz. İyi ki de taşındı.Çok güzel oldu,çok da güzel iyi oldu
YanıtlaSilPeki madem :)
YanıtlaSilBen öğrenci ve stajyerken hep oradaydım, 1.5 yıl kadar. Hep güzel hatırlıyorum ama bunlar subjektif şeyler elbet.
Zaten yıkılması lazım, çünkü tam adliyenin altında önemli bir Bizans yapısı mı ne varmış... Nitekim yıkılacağı söyleniyor da zaten.
Otel motel olmasın da... :)