25 Temmuz 2011 Pazartesi

Kıdem tazminatı kalkıyor da nereye kalkıyor?

Uygulama şekli açıklanmadıkça ne olduğu anlaşılamayacak bir şey bu.

İşverenlerin devlete doğru bilgi vermemesi zaten şimdi de yaygın. Kaç kişinin sigortası aldığı maaştan yatıyor ki. "Patronlar maaşı düşük gösterir" diye bir endişe yersiz.
Fakat işverene ekstra bir maliyet getirecekse bu sistem, işveren bunu elbet işçinin yanına koymayacaktır.

Kıdem tazminatının tahsili nasıl olacak, benim aklıma gelenler şunlar:

1. İşveren öder sonra ödediğini SGK'dan ister (Bu fonun SGK kapsamında olacağını düşünüyorum)
2. SGK işten çıkarılma sebebine göre (haklı sebep/geçerli sebep) her feshedilene talep üzerine veya otomatik olarak öder.
2a. Talep üzerine ödeyecekse kesin bunun bir hak düşümü süresi olur. Atıyorum iki hafta içinde talep etmezsen hakkını kaybedersin.
3. Kimse bir şey ödemez, senin SGK'dan bu parayı almak için dava açman gerekir.

Bu garip bir sistem. Her yönüyle garip.

- Bir kere, diyelim işveren beni haklı sebeple kıdem tazminatı ödemeden işten çıkardı. Ama aslında haklı sebep yoktu ortada. Kıdem tazminatımın tahsili talepli davayı kime nasıl açacağım? Hem işvereni hem SGK'yı taraf göstermem gerekir, ama aslında bu tamamen işverenin beni çıkarma sebebiyle ilgili bir durum. SGK kendisine verilen bilgiyle bağlı.

Önce işe iade davası açıp kesinleştirip kıdem tazminatımı bu şekilde isteyebileceksem, bu sistemin hiçbir faydasını göremiyorum. çünkü zaten şimdi de öyle yapılıyor.

- İşe iade davası açtım, kazandım, karar kesinleşti, işveren beni işe başlatmadı. Doğal olarak kıdem tazminatı fark alacağım doğdu. Bunun için SGK'ya ayrı bir dava daha mı açacağım? İşe iade davasının sonuçları meselesi halihazırda sorunlu, bir de yeni bir dava daha mı çıkacak başımıza?

- Kıdem tazminatı için ayrı diğer işçilik alacakları için ayrı dava açacaksam, bu iki ayrı dava, iki ayrı avukat parası, yargılama gideri ve süreci demek. Yazıktır. Hak aramak bu kadar zor olmamalı. Sırf bu yüzden AİHM'ye şikayette bulunulabilir mesela, çünkü "hak arayamama" yönünde bir devlet pratiği olacak.

Bu iş yapılacaksa, SGK ile ben muhatap olmamalıyım işveren muhatap olmalı. Benim paramı işveren vermeli, sonra SGK'dan tahsille o uğraşmalı. Eğer maksat işçinin alacağını garantiye almaksa bunun yolu budur. Zira ancak o zaman işveren "Nasıl olsa bu parayı ödemiştim" diyerek kıdem tazminatı vermekten imtina etmeyebilir.

Yalnız bu işi, inanın ki işçilerden daha çok SGK avukatları sevmeyecek.

Bilemiyorum ben sevmedim bunu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder