9 Aralık 2011 Cuma

"Avukat olduğunu söyleyen Göksun Göndermez..."

Hakimlere o kadar, ama o kadar sinir oluyorum ki. ya bunun ifadesi yok, gerçekten yok.

Bugün CMK'dan gelen iki tane çocuk ağır duruşmam vardı. Duruşma beklerken pek sevdiğim müstakbel ortağım geldi nefes nefese, aynı gün aynı adliyede olacağımızı biliyorduk.

- Göksuncum bir arkadaş benden duruşmasına girmemi rica etmişti ama benim acil başka bi iş yetiştirmem lazım, benim yerime sen girer misin?
- Ayıbediyosun girmez miyim.

Peki tamam. Benim duruşma girişte, bu yeni gelen 2. katta. Ve üstelik tam da çakışıyor gibiler. Neyse bir ona bak bir buna koş filan derken ben ilk duruşmamı hallettim, çıktım yukarı. Diğerine daha bayağı zaman var. Bu arada benim ortak da adliyede hala, bişeylere koşturuyor. Dedim ki "Hacı git benim mübaşire söyle, sırama zaten daha çok var ama yukarıda olduğumu bilsin, burayı bitirip gelicem. O da tamam.

Arkadaş bu rica duruşması da yılan hikayesi oldu. Benden önceki duruşma uzadı da uzadı, araya bişeyler girdi, yani biliyosunuz bu işler "the duruşma that never comes" kıvamında yürür.

Neyse ben rica duruşmasını bitirdim, zaten beni bu derece sinirlendiren asıl şey de bu duruşmada yaşananlar oldu.

Ama o arada ne olmuş dersiniz?

Gitti benim CMK ağır ceza duruşması... Almışlar. Gitti 470 lira. Adını bile bilmediğim birinin işi görülsün diye bu kadar paradan oldum lan! Benim maaşım gelirim yok olm, benim için bastığım akbil bile önemli.

Üstelik, o lüzumsuz rica duruşmasında da aynen şöyle oldu:

- Avukat hanım isminiz?
- Göksun Göndermez.
- Yetki belgesinde isminiz yok?
- Sayın hakim önce başka bir arkadaşım girecekti ama benim adıma da ayrı bir yetki belgesi UYAP'tan gönderilmiş durumda.
- Yok dosyada kaleme gidin bakın, adınız olmadan karşımıza çıkıyorsunuz, ne bileyim ben sizin kim olduğunuzu!
- Tamam sayın hakim. (Hasbinallah...)

Gittim yetki belgemi buldum, kaleme gelmiş ama dosyaya koymamışlar.

- Siz Göksun Göndermez misiniz?
- Evet.
- Kimliğinizi görebilir miyim, çünkü şu an şüpheli durumundasınız. (Vallahi de billahi de yemin ederim böyle dedi.)
- Peki sayın hakim. (Evet sadece bunu dedim. Saat 13'e geliyor, hala tek lokma bişey yememişim, aşağıda duruşma bekletiyorum ve dosya benim değil.)
- Burada isminiz aynı değil?
- İki ismim var sayın hakim, Gökçe soy ismim değil. Yetki belgesini veren meslektaş birini biliyor.
- Baro siciliniz kaç, onu da yazmamışlar?
- 36148
- Alın şunu kalemle düzeltin.

Nefret ettim, kin kusmak istedim ve en önemlisi, bu kimliği belirsiz dava yüzünden kendi duruşmamı kaçırdım.

Sezer istemese yapmazdım da, işte napalım, çiğ tavuk meselesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder