26 Haziran 2012 Salı

"Çocuğun mahkemesi mi olurmuş, hepsi sanık işte."


Merhaba tekrar,

Çocuk mahkemeleri ile, CMK sayesinde tanışmıştım. Öncesinde 1-2 kalem işi dışında pek gitmişliğim yoktu. Duruşmalarda enteresan şeyler oluyor bazen, çocuk yargısı üzerinden söylenecek çok şey bulunabiliyor. Hep yazayım diyorum ama hep kalıyor.

Yine tembellik edeceğim. Duruşmada olanlardan değil, bir AYM kararından bahsetmeye geldim.

Resmi Gazete'yi düzenli takip eder, yayınlanan AYM kararlarına mutlaka bakarım. Red kararlarına pek zaman ayırmıyorum açıkçası, ama iptal talebinin kabulüne ilişkin kararları okumaya çalışıyorum.

Bugünkü red kararlarından biri ise, özellikle ilgimi çekti. Bakırköy 3. Çocuk Mahkemesi, Terörle Mücadele Kanunu'ndaki bazı ifadelerin iptali için AYM'ye başvurmuş ve bu başvurusu reddedilmiş.

Bir çocuk mahkemesinin TMK'ya ilişkin AYM başvurusu doğal olarak ilgimi çekti ve bunun TMK mağduru çocuklar için atılmış bir adım olduğu hissine kapıldım. Başvuruya göz attıkça, üzerinde düşünülmüş ve çalışılmış bir metin hazırlandığını gördüm. Bu hazırlık hoşuma bile gitti.

Göz atmaya devam ederken, gözüme bir tablo çarptı. Meğer Sayın Hakim, örgüt üyesi olan çocukların, yetişkinler kadar ceza almadığını ve bunu doğru bulmadığını anlatmaya çalışıyormuş.

"Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere 18 yaşını 1 gün ile ikmal eden şahıs ile bir gün eksik ile 15-18 yaş grubunda bulunan şahıslara verilen cezalar arasında büyük orantısızlık mevcuttur. 3713 sayılı Yasanın infaz hükümleri de farklı olduğundan eşitsizlik yaşı büyükler noktasında üst hadde ulaşmaktadır. Bu durum hem ceza hukuku hem de infaz hukuku açısından büyük adaletsizlik oluşturmaktadır.
Terör örgütünün düzenlediği organizasyonlarda yer alan toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılan, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak polise direnen Molotofkokteyli atan bölücü lider ve örgüt adına propaganda suçunu işleyen çocuklar hakkında 3713 sayılı Kanunun 2. maddesinin uygulanmaması terör ile mücadelede de zafiyet oluşturacaktır. İŞLEDİĞİ FİİLİN HUKUKÎ ANLAM VE SONUÇLARINI ALGILAMA VE BU FİİL İLE İLGİLİ OLARAK DAVRANIŞLARINI YÖNLENDİRME YETENEĞİNE SAHİP OLAN BU KİŞİLERİN EYLEMLERİNİN YAPTIRIMSIZ KALMASI ANAYASANIN 10. MADDESİ İLE TCK’NUN SİSTEMATİĞİNE AÇIKCA AYKIRIDIR.
Ben terör örgütü adına suç işlerim, toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılırım, istediğim gibi kolluk güçlerine direnirim, sloganımı atarım diyen şahsa yasaların hayır ben seni 3713 sayılı Yasanın 2/2. maddesi gereğince terör suçlusu olarak kabul etmiyorum deme lüksü yoktur. İsnat yeteneğine etki eden faktörler yukarıda açıklanmıştır. Yetişkinler ile yaşı küçükler arasında suç işleme konusunda bir ayrım yapılmamıştır. 15-18 yaş grubunun katıldığı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılarak direnme suçunu veya katıldıkları toplantı ve yürüyüşleri sırasında propaganda suçunu işleyen çocukların sanki yasal bir derneğe üyeymiş gibi tipiklik unsuru düzenlenmiş, 3713 sayılı Yasanın uygulanmaması hukuka ve Anayasaya uygun değildir. Türk devletinin ve Cumhuriyet’in varlığını tehlikeye düşürecek her türlü eyleme karşı yasa koyucunun gerekli önlemleri alması şart ve gereklidir. 3713 sayılı Kanunda bu zorunluluktan doğmuştur. Getirilen düzenlemenin pozitif ayrımcılık olmadığı yukarıda açıklanmıştır."

(Büyük harfli ve altı çizili yer, karardan aynen alınmıştır. Kalınlaştırma ise bana aittir.)

Birileri lütfen Sayın Hakim'e, mahkemenin karar vermesinin bir "lüks" olmadığını izah edebilir mi?

Aslında kendisine izah edilmesi gereken pek çok şey daha olduğunu düşünüyorum. Örneğin, Sayın Hakim benim başlıkta belirttiğim düşünce tarzını benimsemiş olabilir ve bu ciddi bir sorundur. Ama üzerinde en öncelikli olarak durulması gereken sorun, Sayın Hakim'in zihniyetinin geliştirilmesinden önce, o zihniyetin o makama yerleştirilmesindedir.

Hepimize, terörle mücadele etmek zorunda kalmadığımız günler dilerim.

Çünkü eğer böyle mücadele edecek isek, memleketin dörtte biri içeride, dörtte biri dağda ve dörtte biri toprak altında olacak. Kalan dörtte bir ise, diğer üçünün yoluna düşmeme kaygısıyla, "korkak eski dünya" içerisinde çürüyüp gidecek.

Çok sevgiler,
Göksun.

2 yorum:

  1. "sloganımı atarım" yazmış bi de ya! facia! bi de çocuk mahkemesi hakimleri çocuğu olan hakimlerden falan seçiliyordu değil mi?

    YanıtlaSil
  2. evet evet, seçiliyorlar bi de. seçilmeseler nolacakmış.

    YanıtlaSil